Tuval, Şövale - ÇANAKCI AHŞAP

TUVAL, ŞÖVALE

Ahşap'a dair herşey...

Çanakcı Ahşap

Tuval, Şövale

ÇANAKCI AHŞAP PROFİL SANAYİ olarak 1987’den beri Balıkesir ili Dursunbey ilçesinde uygun tomrukları ormandan alıp istediğiniz şekli alana kadar işliyor ve bütün ahşap isteklerinizi karşılıyoruz. Atalarımızın dediği gibi “Beşikten Mezara Kadar Ahşap” hayatımızın her aşamasında yer almaktadır. Yaptığımız işlerin bir bölümü de özel isteklerinizi karşılayacak şekilde standartlara uygun ŞÖVALE, TUVAL ve ŞASE üretmek. Üretimlerimiz 1 adetten başlayıp, Toptan Miktarlara kadar en iyi şekilde üretmektir. Firmamız ürettiği tüm ürünlerin her zaman arkasında olup istem dışı bir hatamız varsa en kısa zamanda gidermeyi üzerine bir görev olarak bilir. İsteğinize göre siparişleriniz için aşağıdaki Telefon veya E-mail den fiyat tekliflerinde bulunabilirsiniz. Sizlerin memnuniyeti bizim gururumuzdur. Bütün içtenliğimizle hayırlı işler dileriz…

     

Biz tablolarımızda fırınlanmış, kurutulmuş, finger joint ekli ağaç kullanmaktayız. Ayrıca tuvallerinizin kirlenmemesi için onları shrink ile paketliyoruz. kullanmaktayız. Ayrıca tuvallerinizin kirlenmemesi için onları shrink ile paketliyoruz.

Tablo çerçevesi resmi taşıyan eleman olduğu için eğilip bükülmeden, uzun yıllar şeklini koruyabilmelidir. Resminizin şeklinin bozulmadan kalabilmesi için; ağacın fırınlanmış, kurutulmuş olduğundan emin olunuz.

Kayıp Telefon

Sabah saat 7.30 yatma için hazırlıklar tamamlanmak üzere ki aklıma birden şarjı biten  5 yaşındaki renksiz ekran arayanı olmadığı için 5 gün şarj tutabilen külüstür telefonum geldi. Ve bakındım sağa sola. Benim oda da yoktu. Tamam diğer odalardadır! Bakın bakın iyi bakın. Kesin saçma gereksiz gözünün önündeki bir köşede öylece bekliyordur. Tüm odalarda birer uyuyan olduğu için çok detaylı bir arama yapamadım ama gerektiği kadarda aradığımı düşünüyordum. Birden aklıma o dahiyane fikir geldi. Parmaklarımı şaklatırken gözümün önünde o vikingler çizgi filmindeki yıldızlar şakıdı.

     Heh işte bundan oldum. Ve o dahiyane fikir "Başka bir telefondan kendimi aramak!". Tabiki Osmanın telefonuna saldırdım. Direk aradım kendimi ve o güzel bayan sesi "Aradığınız kişiye bla bla bla!!!". Şok olmuştum çünkü 2 saat sonra kalkmam gerekiyordu ve bunu sürekli çalacak olan külüstür telefonumdan başkası yapamazdı. Yapabileceğim birşey kalmamıştı. Kendimi 2 saat sonra kalkıcam diyerekten teselli ederek yattım. Ne mi oldu? Ne olacak saat 15.47 biri beni tokatlıyor. İş işten geçmişti. Zaten uykusuzdum bir gün daha böyle geçti.

     Telefon hala ortalıklarda yoktu ama! Şimdi uyuyanda yoktu. Rahat rahat arayıp yapmam gereken önemli aramayıda tamamam gerekti! Önce odamı didik didik ettim ama yok. Lazım olmayan ne var Halil'in anahtarlığımı? Yoksa her sınavlardan hemen önce kaybolan ve diğer sınav öncesine kadar piyasaya çıkmayan hesap makinası  mı? Evet herşey bulunmuş ama telefonum benim odamda yoktu. Kaan'ın odası, Salih'in odası, Osman'ın odası, Mutfak, Tuvalet, Banyo, Koridor, Ayakkabılık... Evin içerisinde ne kadar delik varsa tek tek bakıldı ve hala yok ortalıklarda! Hemde bir kere değil en azından  3 kere tekrarladım bunu ne yorganların içi kaldı nede ayakkabıların dipleri!

     Külüstürümü hiç bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi. Hala ortalıklarda yok. Buradan ona sesleniyorum "Seni çok özledim bir an önce ortaya çık! Seni bir daha  motor üzerinde giderken asfalta çarpmayacağım. Yanlızlığını gidermek için kendi kendime mesajlaşacağım. Sensizlik zor polifonik Nokia Tune melodisini duymadan yaşamak zor!". Eğer onu gören veya duyan varsa lütfen bana burdan ulaşsınlar. Resmini aşşağıya koyuyorum.
Sizi Seviyorum. Herkimseniz...!!!!!